YÜZYILLIK DERS
Geçen sene arkadaşım Mehmet’in beni Fazlı hocayla tanıştırması ile her şey çok değişmişti , çok
zenginleşmiştim. Yine bir gün kıraathane de konuşurken Fazlı hoca Alacaatlı köyünün yakınlarında bir
mağara olduğunu içinde bir şehri doyuracak kadar altın olduğu söylentilerini duyduğunu söyledi. Çok
şaşırmıştım böyle bir şey olabilir miydi? Hemen gidip bakmalıydık ama Fazlı hocanın işleri olduğu için
ertesi güne ertelemiştik. Diğer gün akşama doğru hepimiz tekrardan kıraathane de buluşup ilçeye bir
saatlik uzaklıkta Alacaatlı köyüne ulaştığımızda heyecanlanmıştım, çoğu yerde tarihi yapılar vardı.
Mağaraya ilk gittiğimizde ise ilk dikkatimi taşların üzerindeki resimler çekmişti. Çok garipti bu resimleri
kim yapmıştı ki neyse bir anda dedektör sinyali vermeye başlamıştı. Fazlı hoca beni çağırarak burada
altın olma ihtimalinin yüksek olabileceğini söyledi. Saat gece 11.00 a doğru geliyordu. Eve gitme vakti
gelmişti. Malzemelerimizi toplayıp ilçeye gitmiştik bunu böyle bırakamazdık. Pazar gününe oraya
gitmek için anlaşıp evlere dağılmıştık. Eve geldiğimde eşim beni bekliyordu, ne olup bittiğini sordu
ama çok bir şey anlatmamıştım. Benim aklım hala mağaradaki resimlerdeydi eşime sorduğumda ise
çocuklar falan yapmıştır deyip savuşturmuştu ama hiç çocuk işine benzemiyordu aklıma bir anlığına oğlumun
kitabında gördüğüm o resim aklıma gelmişti. Mağara, tarihi bir yapı olabilir miydi? Pazar günü ilk işim
mağarayı biraz daha araştırmaktı ama kimseye farkettirmemeliydim. Pazar günü gelmişti hepimiz
mağazaya doğru yola koyulmuştuk . Mağaraya gittiğimde ise dediğim gibi ilk iş olarak mağarayı biraz
daha araştırdım. Ayağıma bir şey takılmıştı. İlk başta taş zannettim ama gördüğüm şeye şaşırmıştım.
Bu bir testi ve çanaktı daha da fazlası vardı. Kılıç ve bıçak gibi malzemelerde bulunuyordu. Bunu
yetkililere bildirmeliydim tam o sırada Mehmet bana seslendi. Yanlarına gittiğimde ise Fazlı hoca
buradan çok fazla miktarda altın para çıkacağını söyledi. Hemen kazı işlemlerine başlamamızı da
söyledi ama yapamazdık mağaranın tarihi dokusuna ciddi zararlar verebilirdik. Hemen bu olayı onlara
anlatmam lazımdı ama Fazlı hoca ve Mehmet’e anlattığımda ilk benimle dalga geçtiler ama daha
sonra mağarada bulduklarımı gösterdiğimde kısa süreliğine onlarda şaşırmıştı . Direkt gidip bu olayı
yetkililere bildirdik. Yetkililerin uzun bir incelemesi sonrasında mağarada ilk insanların yaşadığına dair
bilgiler çıkmıştı yani burası tarihi bir yapıydı. Çok sevinmiştim hem mağara kaybolmaya yüz
tutmayacaktı hem de ilçemizin ekonomisine katkıda bulunacaktı. Kendi kendime şöyle bir söz
vermiştim bir daha izinsiz kazılar yapmayacağıma ve tarihî dokulara zarar verecek iş yapmayacaktım.
YAZAN:KEREM DOĞAN