Kuş Koysunlar Yoluna
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer...
Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.
Nilgün Marmara
GALATA KULESİ
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam benim oğlumdu...
Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
“Açarken ufkunda güller alevden”
Çıktı, her günkü gibi gülerek evden
Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru
Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak
Ölüm yolcusunun son arzusu buydu
Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
Küçüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
6 Haziran 1973
Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Şiir kalıbı değil, kalbi inceltir.