Sıcak bir cuma günüydü, uyandım. Yüzümü yıkadım ve kahvaltı hazırladım. Masaya oturdum, oturur oturmaz telefonum çaldı, arayan annemdir. Benden eve dönerken eczaneye uğrayıp ilaçlarını almamı istedi. Kahvaltımı bitirip evden çıktım. Ayakkabılarımı giydikten sonra motoruma bindim. Kaskımı takıp yola koyuldum. İş yerim evime biraz uzaktı, giderken yolda yaralı bir kediye rastladım. Hemen yanıma alıp yoluma devam ettim. İş yerimin yakınlarında bir veteriner vardı. Yavru kediciği veterinere bıraktım ve veterinere yavru kediyi iş çıkışımda alacağımı söyledim. İş yerime vardım. İşim bugün herzamankinden daha kısa sürmüştü ama baya yorucu geçmişti. İş çıkışı kediyi veterinerden aldım ve veterinerin yavru kedinin daha çabuk iyileşebilmesi için verdiği ilaç ve vitaminleri birde yavru kedicik için bir kafes aldım. Motoruma bindim, yavru kediciği yanıma alıp yola koyuldum. Annemin evine vardım. Annem bahçede çiçeklerle uğraşıyordu, beni görünce çok sevindi. Hemen beni içeri davet edip birer çay koydu. Anneme yavru kediciğin iyileşene kadar benimle kalacağını söyledim, annem de mutlu oldu. Biraz oturup sohbet ettikten sonra annemle vedalaşıp kediciği de yanıma alıp motoruma bindim. Eve gitmek için yola koyuldum. Eve geldim, yavru kedim için hemen yeni bir yer yaptım, kafesini hazırladıktan sonra mamasını verdim. Bende acıkmıştım, hemen mutfağa geçip kendime lezzetli bir makarna hazırladım. Masayı da hazarladıktan sonra yemeğimi yedim, sofrayı kaldırdım. Evim baya dağılmıştı. Hemen evimi toparladım ve duşa girdim, çıktığımda toparladığım evimi kedim tekrar dağıtmıştı. Ama çok yorgundum o yüzden tekrar evi toplamadan yanımdaki kanepeye uzandım. Uzanırken kedime bir isim düşündüm, ona "Boncuk" ismini taktım. Çok yorgun olduğum için uzandığım kanepeye uyuya kalmıştım.
Melike İkra EKER