GÖKKUŞAĞI ÇİÇEĞİ

Bir zamanlar küçük bir köyde yaşayan bir kız çocuğu vardı. Adı Ayşe idi. Ayşe'nin en sevdiği şey köylerinin kenarında, gizli bir köşede yetişen muhteşem renkli çiçeklerdi. Bu çiçeklerin adı Gökkuşağı Çiçeği idi. Günün birinde köylerine kıtlık gelmişti. İnsanlar yiyecek bulmakta zorlanıyor ve herkes çaresizce etrafı karıştırıyordu. Ayşe bu durumu gördüğünde üzüldü, o an içinde bir şeyin değişmesini gerektiğini hissetti.

Ayşe, Gökkuşağı Çiçeği’nin tohumlarını alarak köyün her tarafına ekmeye başladı. Toprağa sevgisi ile suladı,sabırla bekledi. Günler geçtikçe köyde bir değişim başladı. Gökkuşağı çiçeğinin büyüleyici renkleri her yeri aydınlatıyordu. Çiçeklerin büyüsü,köy halkını bir araya getirdi. Birlikte çalıştılar,birbirlerine yardım ettiler. Gökkuşağı çiçeğinin rengarenk ışıltısı,insanların yüzlerine umut ve neşe getirdi. Köyün kutlukla mücadelesi sona ermişti. Ayşe'nin öncülüğünde insanlar birbirlerine daha çok destek oldu. Gökkuşağı çiçeği sadece güzellikleri ile değil,aynı zamanda insanların birbirlerine yardım etmeye olan inancını da canlandırmıştı.

Ve o günden sonra,Gökkuşağı Çiçeği köylerinde bir simge haline geldi. Her yıl Köylüler bir araya gelip birlikte çiçekleri ekiyor,Birbirlerine destek oluyorlardı. Ayşe'nin küçük bir çiçeğin büyük bir değişme nasıl bir yol açabileceğini gösterdiği bu hikaye,köylerinin geleceğini aydınlatmıştı.

Bir gün Ayşe köyün dışındaki diğer yerlere de Gökkuşağı Çiçeği’nin güzelliklerini yaymak istedi. Topladığı tohumları yanına aldı,birkaç arkadaşını da yanına alarak başka köyleri doğru yola çıktı. Yolda karşılaştıkları insanlara çiçeğin hikayesini anlattılar ve tohumları onlarla paylaştılar.

Gittikleri her yerde,Gökkuşağı çiçeğinin büyüsü ile beraber bir dayanışma ruhu oluşturdu. Farklı köyler arasında dost kuruldu insanlar birbirlerine duydukları sevgi ve yardımseverliği güçlendirmişti.

Ayşe ve arkadaşları,dolaştıkları her yerde bir umut tohumu bıraktılar. Gökkuşağı çiçeğinin büyüsü insanların kalplerinde bir değişim yaratmıştı. Köyler arasında birbirine daha yakın, daha dayanışmacı bir dünya oluşmuştu.